Altı Nokta Körler Derneği Logo
Altı Nokta Körler Derneği Genel Merkezi

Dünyada Görme Özürlülerin Eğjitimine Genel Bir Bakış


DÜNYADA GÖRME ÖZÜRLÜLERİN EĞİTİMİNE GENEL BİR BAKIŞ

 

            Yazan: Halil Köseler

 

Çeşitli ülkelerde görme özürlülerin eğitimi ve diğer hizmetlerle ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılıyor? Bu ülkeler körlere yönelik hizmetler konusunda hangi düzeyde bulunuyorlar? Bu ve benzeri soruların cevabını bulabilmek için bir çalışma yapmaya karar verdim. Böyle bir raporun hazırlanması geniş bir araştırmayı gerektiriyordu. Ancak yararlanabileceğim kaynaklar o ölçüde geniş değildi. Bu amaçla İngilizce yazılı yayınları taradım. Temmuz 1995'te Budapeşte'de katıldığım Avrupa Konferansı sırasında elde ettiğim bilgi ve belgelerden faydalandım. Bu raporda yer alan bazı ülkelerle ilgili bilgileri yeteri kadar doyurucu bulamayabilirsiniz. Ancak ilk defa böyle bir çalışmanın yapıldığını belirtmek istiyorum. Yani, çok sayıda ülkedeki görme özürlülerle ilgili hizmetlerin ve eğitim çalışmalarının yer aldığı bir rapor ilk defa gerçekleşiyor. Ümit ediyorum bu araştırma ileride yapılacak daha geniş kapsamlı araştırmaların teşvik edici bir başlangıcı olur.

Dünyada 50 milyon görme özürlü bulunuyor. Görme özürlülerin 30 milyonu Asya'da, 11 milyonu Afrika'da, 4 milyonu Latin Amerika'da, 5 milyonu da dünyanın geri kalan bölümünde bulunuyor. Görme özürlülerin %90'ı gelişmekte olan ülkelerde bulunuyor ve bunların %80'i kırsal bölgelerde yaşıyor. Yetişkin görme özürlülerin %80'i işsizdir. %85’i eğitim olanaklarından yoksundur, %90’ı ise okur-yazar değildir.

Özürlüler için asıl problem, sadece özürün kendisi değil toplumun özürlülere ilişkin yanlış anlayış ve önyargılarıyla sağlanan olanakların yetersizliğidir. Özürlülere yeterli olanaklar ve fırsat eşitliği sağlandığı takdirde onlar da diğer insanlarla eşit düzeyde başarılı olabilirler ve özürlülük, o insanlar için basit bir fiziksel problem düzeyine inebilir.  

Tarih boyunca yetersiz olanaklara rağmen kendi kendilerini yetiştirebilmiş, kendi çevrelerine önemli katkılarda bulunmuş  ünlü, yetenekli ve başarılı görme özürlü kişiler olmuştur. Bu kişilerden ilk akla gelen isim, İlyada ve Odessa adlı destanların yazarı M.Ö. 700’lü yıllarda yaşamış olan Homeros’tur. 1682–1739 yılları arasında yaşamış olan ve ünlü bilim adamı Newton tarafından da desteklenen Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak çalışan Nicholas Saunderson, 1750–1831 yılları arasında yaşamış olan ve arıların yaşamı üzerine incelemesi bulunan İsviçre doğa bilimcisi Francois Huber, 1759–1824 yılları arasında yaşamış olan ve ünlü besteci Mozart tarafından adına bir piyano konçertosu yazılmış bulunan Venedikli piyanist ve müzik öğretmeni Theresia Von Paradise, M.S. 973’te Suriye’de doğan ve dört yaşında kör olan Halep, Antiok ve Tripoli’deki üç kütüphanenin tüm kitaplarını ezberlemiş olan Abdül Ala Almaari, 1809’da Fransa’da doğan ve körlerin kullandığı Braille yazıyı icat eden Loui Braille akla gelen diğer önemli isimlerdir.

18.yüzyıl ortalarına kadar  görme özürlülere yönelik olarak uygulanan sistemli ve programlı bir eğitim bulunmuyordu. Körlerin eğitiminde en önemli ve köklü adımın atıldığı ve ilk körler okulunun açıldığı ülke, Fransa’dır. Körlere yönelik eğitimin felsefi temelleri, Körlere Mektup adı altında filozof Diderot tarafından 1749 yılında yayınlanan teorik yazılarla atılmıştır. Bu deneme yazılarının çoğu, Diderot’un Nicolas Saunderson ve Maria Terassa adlı ünlü ve yetenekli körlerle ilişkisine dayanmaktadır. Bu kişilerin yetenekleri,  körlerin de diğer insanlar gibi başarılı olabileceği konusunda Diderot’u ikna etmiştir.

Bundan sonra atılan en büyük adım 1784 yılında Valentin Hauy tarafından Paris’de dünyada ilk körler okulunun açılması olmuştur. Körlerin eğitim yoluyla dilencilikten, çaresizlikten ve acınmaktan kurtulabileceğine inan Valentin Hauy, eğitim sayesinde körlerin kendi yaşamlarını onurlu bir şekilde kazanabileceklerine inanıyordu. Bu inançla onlara gerekli bilgi ve becerileri kazandırmak üzere bir okul açmaya karar verdi. İlk öğrencilerinden François Lessueur(fransiz lijor) çok başarılı ve yetenekli bir kişiydi. Ancak annesine ve kardeşlerine bakmak için dilencilik yapıyordu. François önce, günün yarısını okula devam ederek, diğer yarısını da dilencilik yaparak geçiriyordu. Ancak daha sonra Valentin Hauy’un yardımlarıyla dilencilikten vazgeçti.  1786’da Kral 16.Loui, Valentin Hauy’u 30 öğrencisiyle Versay Sarayında kabul etti ve eğitim çalışmaları hakkında bilgi aldı. 

Paris Körler Enstitüsü adıyla kurulmuş olan ilk körler okulu daha sonra açılacak okullar için de önemli bir örnek teşkil etmiş ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yeni okulların açılması gerçekleşmiştir. Görmeyenlerin eğitiminde, uluslararası düzeyde bilgi alışverişinin ve işbirliğinin süreklilik taşıması ve güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu ilişkilerin görme özürlülerle ilgili her alanda yürütülen çalışmalara çok önemli ve olumlu katkılar yapabileceğine inanıyorum.

İşte sizlere sunduğum bu çalışma da böyle bir inancın eseridir.

 

Haberler


Geçmiş Olsun Türkiye

Detay

Çelenk fotoğtrafı, üzerinde altınokta körler derneği yazıyor

33. Olağan Genel kurul Sonucu

Detay

Mutlu yıllar yazan yeni yıl kutlama fotoğrafı

Mutlu Yıllar

Yeni yılınızı içtenlikle kutlar; sağlıklı, mutlu, başarılı ve sevgi dolu bir yıl yaşamanızı dileriz.

Detay

etkiniz ab propgramı afişi

Engelli Kadınların Hak İhlalleri Raporu

Detay

Çalışma Yaşamında Engelli Kadınlar ve Mobbing Çalıştayı

1950 yılında kurulmuş olan ve 33 ilde şubesi bulunan, Altı Nokta Körler Derneği bugüne kadar başta eğitim ve istihdam olmak üzere görme engellilere yönelik birçok sosyal ve kültürel projeyi hayata geçirmiş bir sivil toplum örgütüdür.

Detay

LC Waikiki’den Dünyada Bir İlk

LC Waikiki, Görme Engelli Bireyler İçin LCW Sense Uygulamasını Hayata Geçirdi

Detay